pH’sı belirli bir çözeltideki yüklü taneciklerin bir elektrik alanın etkisi altında farklı hızlarda yürüyerek ayrılmaları tekniğine elektroforez denir. Elektroforezin çalışma ilkesi molekül ağırlığı ve molekülde bulunan elektrik enerjisinin jel içinden bir yükten diğerine giderken kat ettiği mesafe farklılıklarını ele almaktır. Sözkonusu parçacıklar genellikle bakteri hücreleri, virüsler, protein molekülleri veya sentetik parçacıklar olabilir. Bu parçacıkların çoğu elektriksel olarak yüklüdürler.
Bir çözelti içindeki bir iyon elektrik alanın etkisi ile sabit bir hızla hareket yapar ve hızı elektrik alan şiddeti ile orantılıdır.
Protein, elektroforez ortamın pH sına bağlı olarak pozitif veya negatif yüklü olabilir veya hiç yükte olmayabilir. Ortamın pH sı proteinin izoelektrik pH’sına eşit ise protein net bir yük taşımaz. Bu durumda protein alan içinde hareketsizdir. Ortam pH sı proteinin izoelektrik pH’sından düşük ise protein net bir pozitif yük taşır ve elektrik alanı yönünde hareket eder. Ortam pH sı proteinin izoelektrik pH sından yüksek olduğunda ise protein net bir negatif yük taşır ve elektrik alanına zıt yönde hareket eder. Böylece belli bir pH’da artı ve eksi yükler taşıyan proteinler elektrik alanındaki hareket yönlerine göre birbirinden ayrılabilirler Diğer taraftan, aynı yönde hareket eden proteinlerin büyüklükleri ve şekilleri genellikle farklı olacağından, elektrik alanı içinde belli bir süre sonunda aldıkları yollar da farklı olacaktır. Böylelikle aynı işaretli yükler taşıyan proteinler de ortamda karşılaşacakları farklı dirençlere bağlı olarak birbirlerinden ayrılırlar.
Dansitometre: Dansitometri temel olarak bir absorbans ölçümüdür. Bir dansitometre; ışık kaynağı, monokromatör, tüm plağın taranması için hareketli bir taşıyıcı, optik sistem ve bir fotodetektörden oluşur. Fotodetektöre gelen sinyaller, ölçümü yapılan boya eklenmiş örneğin yoğunluğu ile orantılıdır. Örnek belirli bir ışık demetinden hızla geçirilerek, farklı noktalarda alınan çoklu yoğunluk okumalarının oluşturduğu bir grafik elde edilir.
Kullanım Alanları: Saflaştırma, Saflık kontrolu, Molekül ağırlığı saptama, Kalıtsal veya kalıtsal olmayan hastalık saptama, Enzim izozimlerinin saptanması (tanısal amaçlı, populasyon çalışması için, adli tıpta), İmmünolojik ve moleküler Biyoloji
Endikasyonu: Hiper ve hipoproteineminin teşhisi, örneğin yangı ve enfeksiyonlarda izlenen yolun değerlendirilmesi, hepatopatiler, antikor yetmezlikleri, gammopatiler vb…
Albumin /Globulin Oranı
Artması: Hipogammaglobulinemi (Yeni doğanlarda colostrum alımındaki eksiklik), Konjenital immun yetmezlik , edinsel immun yetmezlik (örneğin yeni doğanlarda distemper, canine parvovirus enfeksiyonu, FeLV, FIV)
Azalması: Bkz. Globulin artışı, Albümin azalışı
Albumin
Azalması: Nutrisyonel protein azalması, anoreksi, malasimilasyon, hepatopatiler, renal kayıp (nefrozis, nefrotik sendrom), proten kayıplı enteropatiler, FIP, yanıklar, kan kayıpları, effüzyonlar, hipoadrenokortikizm, Sentral sinir sistemi hastalıkları, hipergammaglobulinemi.
Artışı: Dehidrasyon
α1 Globulinler
Artışı: Akut ve subakut yangılar (Akut hepatitis gibi) , pireksi, doku hasarı, operasyon sonrası, malign tümörler (kronik lenfatik lösemi gibi), glomerulonefritis, renal amiloidozis, romatoid artrit, infeksiyöz hastalıklar, hipertiroidzm, yanıklar, retikülositozis, enfeksiyon sonraları sitostatik terapi, lupus eritamatozis, bakteriyel endokarditis, gebelik, yeni doğanlarda fizyolojikdir.
Azalışı: Eksudatif enterit, nefrotik sendrom, yaygın hepatopatiler.
α2 Globulinler
Artışı: Akut yangı, yanıklar, operasyon sonraları, malign tümörler, lenfatik leukosis, karaciğer yağlanması, safra kanalı tıkanıklıkları, nefrotik sendrom, kronik pyelonefrit, interstisyel nefrit, hiperlipoproteinemi, lupus eritamatosus, gebelik.
Azalışı: Akut viral hepatit, kronik aktif hepatitis, nefrotik sendrom, hemolitik anemi.
β-Globulinler
Artışı: Akut yangı, hepatopati, kolestasis, tümörler (özelikle karaciğer tümörleri) , purulent dermatit, nefrotik sendrom, lenfosarkoma, lupus eritamatosus, gebelik, kronik kan kaybı, hemoliz.
Azalışı: Operasyon sonrası, hemolitik anemi, koagülopati, hemofili, otoimmun hastalıklar.
γ-Globulinler
Artışı: Subakut ve kronik yangı, tümörler (öz. Karaciğer karsinoması, lenfosarkom), infeksiyöz hastalıklar (FIP, FIV, leishmaniasis, erlichiasis), otoimmun hastalıklar (sistemik lupus erithamatosus, romatoid artrid), glomerulonefritis, renal amiloidosis, prulent dermatit, yanıklar, myeloid leukemia, hepatopatiler, nefropatiler, konjestif kalp yetmezliği, hipotiroidzm.
Azalışı: Nefrozis, nefrotik sendrom, lenfatik leukemia, hipo ya da agamaglobulinemi, immunosupresyon (uzun süreli kortikosteroid tedavisi, hiperadenokortikoizm gibi).
Evcil Hayvanlarda Bazı Serum Protein Elektroforezi Sonuçları