Legionella cinsi bakteriler göl, nehir, yer altı, deniz suları gibi doğal çevrelerde yaşayabildiği gibi sıcak ve soğuk su depolama tankları, soğutma kuleleri, sıcak su tesisatları, itfaiye donanımları, klimalar, yüzme havuzları ve kaplıcalar gibi insan yapımı su sistemlerinde de su sıcaklığının uygun olması nedeniyle rahatlıkla üreyebilmektedirler. Bu bakteriler aerosol halde suyun solunması ile vücuda alınıp solunum sisteminde üreyip hastalık meydana getirebilirler.
Legionella cinsi bakterilerin bu güne kadar tanımlanmış 59 türü ve 70 serogrubu vardır. Legionella türlerinin içerisinde en patojen tür
L. pneumophila’dır. L. pneumophila infeksiyonlarından ise en fazla L. pneumophila serogrup 1 sorumludur. Ayrıca 2-14 arası serogruplar hastalık yapıcı niteliktedir.
Bu bakteriler tarafından meydana getirilen hastalık 2 farklı klinik tablo şeklinde görülür. Bunlardan ilki Lejyoner hastalığıdır. İlk olarak 1976 yılında Amerika Lejyon toplantısının yapıldığı Philadelphia’da bir otelde ortaya çıkan salgın sonucu tespit edilmiştir. Hastalığın belirtileri bakterinin alınmasından sonraki 2-10 gün arasında ortaya çıkar. Hastada halsizlik ve yorgunluk yakınması olur, ateş yükselir (>38.5oC), alt solunum yolu enfeksiyonu belirtileri gelişir, baş ağrısı, kaslarda ağrı, öksürük, göğüs ağrısı ve nefes darlığı ortaya çıkar. Legionella bakterisinin meydana getirdiği hastalıklardan diğeri
Pontiac Ateşi’dir. Grip benzeri seyreden bir hastalıktır ve inkübasyon periyodu 2-3 gündür. En sık belirtiler; halsizlik, adale ağrıları, ateş, üşüme, titreme ve baş ağrısıdır.
Legionella hastalık riski solunum yolu direnci veya genel vücut direnci zayıf olan kişilerde, sigara kullananlar, alkol tüketenler, şeker, kanser hastaları, 45 yaş üzeri kişilerde, kronik böbrek ya da solunum rahatsızlığı bulunanlarda sağlıklı kişilere göre daha yüksektir. Ayrıca erkeklerde hastalığa yakalanma riski kadınlardan daha fazladır.
Hastalık insandan insana bulaşmaz, su zerreciklerinin içerisine yerleşen bakteriler, hava yoluyla yayılarak solunum yoluyla vücuda alınır.
Su sistemlerinde Legionella cinsi bakterilerin büyümesine olanak sağlayan şartlar, hacim başına düşen organik madde miktarı, klor miktarı, pH değeri ve su sıcaklığıdır. Örneğin 25oC’nin üzerindeki sıcaklık ve organik maddeler dezenfeksiyonun etkisini azalttığından Legionella cinsi bakterilerin sistemde yaşama şansını arttırmakta, rahatlıkla solunum yolundan vücuda girebilmektedir.
Biyofilm, cansız bir yüzeye yapışarak kendi ürettikleri jelsi bir tabaka içinde yaşayan mikroorganizmaların oluşturduğu topluluk olarak tanımlanabilir. Biyofilm ortamdaki besin ve gaz değişimini kolaylaştırır ve mikroorganizmaları yalnız biyositlerin etkisinden değil sıcaklık ve fiziksel değişimlerden de korur. Legionella cinsi bakteriler bu tabaka içerisinde dezenfektanların, biyositlerin, sıcaklığın, pH dalgalanmalarının etkisinden korunur, daha dayanıklı hale gelir.
Özgür yaşayan amipler, Legionella cinsi bakterilerin doğal ve yapay çevrelerde büyümesi ve canlılığını koruması için önemli aracılardır. Onları biyositlerin, dezenfektanların etkisinden, sıcaklıktan korumaktadır. Legionella bakterileri protozoon içine girerek; yüksek sıcaklıktan, klor gibi dezenfektan maddelerden, pH değişimlerinden ve biyositlerin etkisinden korunurlar.
Sıcaklık: Özellikle üremesi ve çoğalması için su sıcaklığının 25-42oC arasında ısıya gerek vardır. Yüksek sıcaklıklarda üremesi durur ve ölmeye başlar, teorik olarak 70oC ‘nin üzerinde yaşaması mümkün değildir.
PH: 5,5-8,5 arasında yaşayabilir.
Legionella; Su içinde serbest halde, amipler içinde veya biofilm içerisinde yaşarlar.
Besinler: Korozyon ve biofilm oluşumu sonucu ortaya çıkan nutrientler beslenmesini ve çoğalmasını sağlar.
Biofilm; Biofilm, bakteri ile mücadelede dezenfektanın etkinliğini azaltır.
Korozyon; Nutrientlerin ortaya çıkmasına neden olur, biofilm oluşumunu arttırır.
Bakteri su zerrecikleri ile 3 km. çapında bir alana yayılabilir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, kritik kontrol noktalarından numune alma ve analiz periyodu ayda bir olacak şekilde belirlenmiştir.
Oteller, Hastaneler, Rezidanslar, Okullar, Kaplıcalar, Termal ve Süs Havuzları, Alışveriş Merkezleri, Termal Banyolar, Termal Çamurlar, Dereler, Ufak Göller Göletler ve Kıyılarındaki Toprak, Kazılan Topraktan Çıkan Aerosol.