Su Sistemlerinde ve Biyofilmde Legionella Pneumophila ve Lejyoner Hastalığı
Legionella bakterileri, insanlarda ciddi enfeksiyonlara neden olabilen mikroorganizmalardır. Lejyoner hastalığı ve Pontiac ateşi adında iki formu olan enfeksiyonlara neden olur. Lejyoner hastalığı, tehlikeli olan ve pnömoninin (akciğer iltihabı) bir tipi olan bir enfeksiyondur. Pontiac ateşi ise solunum hastalıklarının hafif bir formudur.
Legionella bakterileri çevrede kendiliğinden oluşur. Yapay su sistemleri, Legionella bakterilerinin yüksek sayıda üremesine elverişli ortamlar oluşturabilir. Söz konusu sistemlere evaporatif soğutucular, kondenserler ve soğutma kuleleri örnek verilebilir. Soğutma kulelerinin oldukça etkili hava tutucular olduklarını iyi bilmek ve hatırlamak gerekir. Soğutma kulesi, kulenin etrafından geçen ve sürüklenen her akımı içine alır ve sisteme dâhil eder.
Lejyoner hastalığı ilk olarak 1976 yılında Philadelphia’da Amerikan Lejyon Kongresi sırasında otelde kalmakta olan kongre katılımcıları arasında patlak veren bir pnömoni salgınının ardından tanımlanmıştır. Toplam 221 kişinin etkilendiği bu salgında 34 kişi hayatını kaybetmiştir. Salgın etkeninin, o güne kadar tanınmayan yeni bir gram negatif (-) bakteri olduğu belirlenmiş ve kongre isminden hareketle Legionella pneumophila olarak adlandırılmıştır.
Lejyoner hastalığındaki belirgin klinik özellik pnömonidir. Etkene maruz kalınmasından 2-10 gün içinde, klinik tablo ortaya çıkar. Yüksek ateş (> 38,5°C), baş ağrısı ve miyalji ilk belirtiler arasındadır. Sonrasında gelişen pnömoni ve plöreziye göğüs ağrısı eşlik edebilir. Olguların üçte birinde gastroenterit ve kusma gibi bulgular, %50’sinde ise mental ve nörolojik bulgular ortaya çıkar. Hastalar genellikle 3-6 gün içinde hastanelere başvururlar ve %15-20’si ölümle sonuçlanabilir.
Epidemiyolojisi
Lejyoner hastalığı için kaynağına göre yapılan değerlendirmede;
- Hastane kaynaklı vakalar %23’ünü,
- Toplumdan kazanılmış vakalar ise %77’sini oluşturur. Ayrıca vakaların %89’u sporadik ve %11’i epidemik olarak görülür.
Ekolojik Özellikleri
Legionella pneumophila, doğal olarak çevresel su ve su kaynaklarında düşük konsantrasyonlarda bulunmasına karşın, insan yapımı sistemlerde (soğutma kuleleri, su dağıtım sistemleri ve depolar) daha yoğun bulunur. Klora dirençli, aside zayıf dirençli, solunum sisteminde kolay üreyen bir bakteridir. Legionella pneumophila, geniş fiziksel yelpaze içerisinde su örneklerinde yıllarca canlı kalabilen bir bakteridir. Çevresel ortamda üç şekilde bulunurlar:
- Su içerisinde serbest halde,
- Mavi-yeşil alglerde, amip ve kamçılı protozoonlarda,
Bunlar, karbon ve enerji kaynaklarını kullanarak üreyen ve belirli bir üreme yoğunluğuna erişince adı geçen canlıları parçalayan mikroorganizmalardır.
Örnek bir çalışmada:
Sıcak su sistemlerinde, Hartmanella vermiformis %65, Echinamoeba spp %15, Saccamoeba spp %12, Vahlkampfia spp %8 oranında tespit edilmiştir. Yüksek oranda enfeksiyöz özelliğe sahip ve fatalitesi yüksek seyreden, amip içerisine yerleşerek çoğalan bakteri, Hartmanella vermiformis ve Saccamoeba spp. Vahlkampfia spp içinde 55 °C’ye kadar dayanıklılık gösterir. Echinamoeba spp 44°C’nin üzerinde yaşayamaz.
Soğuk su sistemlerinde, Acanthamoeba spp %22, Naegleria spp %22, Vahlkampfia spp %20, Hartmanella vermiformis %15, Vanella spp %7 ve sınıflandırılamayan grup %15 oranında tespit edilmiştir. Acanthamoeba spp, Naegleria spp ve Vahlkampfia spp’nin 45°C’nin üzerinde yaşayamadığı tespit edilmiştir. Amip içerisinde yerleşerek su içerisinde simbiyotik yaşam sürdürür.
Legionella bakterisi;
- Su depolarının dip kısmında kommensal mikroflora ile ortak yaşam gösterir,
- Hücre içi yaşayabilir ve hızla çoğalabilir,
- Özellikle salgınlarda amip içi formu sıklıkla etkendir,
- Bu sayede ısıya, asiditeye, yüksek ozmolariteye karşı daha dayanıklıdır,
- Kullanılan dezenfektanlar ve biyositlerin etkinliği daha düşüktür,
- Amip içi bakteriler kültürde üremezler.
- Biyofilm içerisinde yaşarlar.
Biyofilm, canlı ya da cansız bir yüzeye yapışarak kendi ürettikleri jelsi bir tabaka içinde yaşayan mikroorganizmaların oluşturduğu topluluktur. Legionella cinsi bakteriler bu tabaka içerisinde dezenfektanların, biyositlerin, sıcaklığın, pH dalgalanmalarının etkisinden korunur.
Biyofilm tabakası, derz ve korozyon sonucu oluşan çatlak ve aşınmış yüzeylerde, su dolaşımının oluşmadığı ölü bölgelerde, boruların bağlantı sistemlerinde ve kum filtrelerinin içinde kumların üstünde oluşabilmektedir.
- Bakteri, tutunacağı yüzeye aktif hareket ya da konveksiyon hareketi ile yaklaşır.
- Yüzeye yeterli uzaklıkta olduğu anda da itici ve çekici güçlerin etkisi ile yüzeye yapışır.
- Yüzeye sıkıca tutunan bakteri biyofilm tabakasını oluşturur.
- Biyofilm gelişmesi sonrasında, ince bir tabaka biyofilmden ayrılarak suya geçer. Böylece biyofilm içindeki mikroorganizmaların sistem suyuna geçmesi ve sistemin diğer parçalarına ulaşarak uygun yerlerde kolonize olmalarını sağlar.
Legionella Pneumophila Nerelerde Kolayca Çoğalabilir?
Oteller, rezidanslar, hastaneler, okullar, kaplıcalar, termal ve süs havuzları, alışveriş merkezleri, termal banyolar, termal çamurlar, dereler, ufak göller ve kıyılarındaki toprak, kazılan topraktan çıkan aerosol.
Legionella Bakterisinin Yaşama Koşullarını Etkileyen Faktörler
Sıcaklık
0–20°C: Üremesi durur (Ancak ölmemekte ve eksi derecelerde aylarca yaşayabilmektedir!)
20–25°C: Üremesi önemsiz derecededir.
25–42°C: Üreme için en uygun sıcaklık aralığıdır.
37°C: Uygun ortamda 2 saat içinde iki katına çıkar. 48 saat içinde de sayısal olarak ileri derecede çoğalarak tehdit edici boyuta ulaşır.
43–50°C: Üremesi durur.
50°C: Birkaç saat yaşayabilir.
60°C: Birkaç dakika yaşayabilir.
70°C: Teorik olarak yaşam şansı sıfıra yakındır. (Ancak ortamdaki korozyon ve sistemin projelendirilmesi sonucu %100 etkinlik kolaylıkla sağlanamaz. %99,999 etkinlik bile yeterli sayılmamalıdır.)
pH Değeri: 6,9 en uygun değerdir.
Demir oksit: Büyüme ve çoğalmayı hızlandırır.
Hijyen (nutrientler): Kirler ve birikintiler kuluçka için uygun ortam oluşturur.
Kommensal mikroflora: Ortamda bulunan diğer mikroorganizmaların varlığı.
Enfeksiyon Kaynakları
Su dağıtım sistemleri, Legionella pneumophila’nın yayılımı açısından temel kaynaklardır. Hastane su dağıtım sistemleri ile hastanede oluşan enfeksiyonlar arasında bağlantı, moleküler fingerprinting yöntemi ile saptanmıştır. Örneğin, Legionella pneumophila ile oluşan hastane enfeksiyonlarında, İngiltere’deki 21 hastanenin 12’sinin su deposundan bakteri izole edilmiştir. Toplumdan kazanılmış Lejyoner hastalığı, endüstriyel ve yerleşim bölgelerindeki su kaynaklarının kontaminasyonu ile bağlantılıdır.
Duş Başlığı ve Armatürlerin Dezenfeksiyonu
Uygun bir non-oxidising biyosit, önerilen dozda su ile karıştırılarak, tüm yüzeylere yeteri kadar püskürtülmelidir. Dezenfeksiyon işleminden önce temizlik işlemlerinin mutlaka yapılmış olması gereklidir.
Etkenin tespit edildiği yerler:
- Soğutma kulelerinin ve klima cihazlarının suyundan,
- Sıcak ve soğuk su sistemlerinden; su tanklarından, duş başlıkları ve sıcak su musluklarından, bahçe sulamada kullanılan sprinklerden,
- Termal banyolar, çamurlar ve kaplıcalardan,
- Derelerden, ufak göllerden ve bunların kıyılarındaki topraktan,
- Ayrıca oda nemlendiricilerinin de Legionella pneumophila içeren aerosolleri yaydığı saptanmıştır,
- Mekanik solunum cihazlarında kullanılan araç ve gereçlerin, solunum yolu içindeki tüplerin lejyoner mikrobu ile kirli sularla yıkanması sonucunda, fazla sayıda hastane enfeksiyonu olgusu bildirilmiştir,
- Kazılan topraktan çıkan aerosolün de enfeksiyonun yayılmasında rol oynadığı saptanmıştır. Yaraların lejyoner mikrobu ile kirli sularla yıkanması sonrasında oluşan yara enfeksiyonları, hemodiyaliz fistül enfeksiyonları ve gastrointestinal sistem enfeksiyonları da olgu takdimi olarak bildirilmiştir.
Lejyoner hastalığının insidansı, su depolarındaki mikroorganizmaların yoğunluğu ve kişilerin bağışıklık sisteminin duyarlılığı ile bağlantılıdır.
Laboratuvar tanı yöntemlerinin yetersizliği nedeniyle Legionella enfeksiyonlarının bilinenden çok daha fazla olabileceği belirtilmektedir. Toplumsal kaynaklı (çevresel) pnömonilerin geriye dönük çalışmalarında, Lejyoner hastalığının görülme sıklığı ise %1-40 olarak belirtilmektedir. Genellikle, klinik mikrobiyologlar ilgilerini, klinik tanı ve hastalara ait muayene maddelerine yoğunlaştırırlar. Legionella türleri çevresel bakterilerdir ve doğada geniş bir yelpaze içerisinde yaşarlar.
Çevresel epidemik hastalıklar, otel, motel ve tatil köyü gibi bölgelerde ilginin toplanmasına neden olur. Fakat her problemli bölgenin gözlenmesi pratik olarak mümkün değildir. Hastanelerde, özellikle immün-suprese hastaların tedavi edildiği sağlık kurumlarında, Legionella enfeksiyonlarını saptamak önemlidir. Buna ait bir protokol bulunmalıdır.
Örneğin, atipik pnömoni olgularında, alt solunum yoluna ait materyal Legionella açısından tetkik edilmelidir. Atipik pnömoniden ölen hastaların, akciğer dokularının rutin kültürleri, potansiyel salgınları önlemek için gereklidir. Hastane çevresinin kontrolü, su depolarının dip sedimentinin kültürü protokolün esasıdır.
Otel, okul, hastane, kışla gibi büyük binalar, merkezi soğutma veya sıcak su sistemine genellikle sahip olup, dolayısıyla, gerekli önlemler alınmadığı takdirde sudan kaynaklanan sağlık problemleri ortaya çıkmaktadır.
Lejyoner hastalığında ölüm oranı %15 civarında olup, vakalar ve salgınlar daha çok yaz ve sonbahar aylarında görülmektedir.
Lejyoner Hastalığı Oluşumunda Çevresel Risk Faktörleri
Lejyoner hastalığının oluşabilmesi için Legionella bakterisi ile kirlenmiş suyun aerosol halinde solunması gerekir. Böylece mikrop akciğere ulaşarak hastalığı oluşturabilir. Solunabilen aerosollerde (pülverize haldeki su ile hava karışımında) su tanecik büyüklükleri 1 ila 5 mikron çap aralığındadır. Tanecik çapı küçüldükçe tehlike riski artar, çünkü 5 mikron ve altındaki su zerrecikleri akciğerin en derin noktalarına kadar geçebilir ve bunlar tekrar kolayca dışarı atılamaz. Öte yandan küçük tanecikler hava akımları ile çok uzak mesafelere taşınabilir (soğutma kulelerinden 3 km mesafelere kadar).
- Hastalık riski solunan mikrop sayısı ile orantılıdır. Solunan aerosol ne kadar yoğun bir biçimde Legionella bakterisi ile kirlenmişse ve bu aerosol ne kadar yoğun ise aynı oranda hastalığa yakalanma riski vardır.
- Bir diğer önemli risk faktörü de temas süresidir. Duş yaparken temas süresi dakikalar mertebesindedir. Halbuki bir terapi havuzunda veya jakuzide bu süre daha uzundur. Örneğin, bir soğutma kulesinden kaynaklanarak kirlenmiş bir binada ise her gün 8-10 saat temas süresi söz konusudur.
Legionella bakterisi doğada ve su kaynaklarında bulunmaktadır. Şebeke sularının dezenfeksiyonu Legionella bakterisinin tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayamaz ve bir miktar bakteri mutlaka sistem aracılığı ile binalara ulaşır; ancak önemli olan bu yolla binaya ulaşan su içinde bakterinin üreyip çoğalabilmesi için uygun ortamın yaratılmamasıdır.
Hastalığın geçişindeki zincirin en önemli üç halkası; Legionella bakterisinin çoğalması, yayılması ve geçişidir. Bu aşamalar mekanik tesisat içerisinde meydana geldiğine göre, hastalıkla mücadelenin esas alanı, bina tesisatı olmaktadır. Tesisatın mühendislik tasarımının iyi olması, tasarlanan planın iyi uygulanması ve daha sonra da tesisatın işletimi süresince gerekli bakım ve önlemlerin alınması ile hastalık önlenebilir.
Tesisatta Legionella Potansiyeli Olan Yerler
Legionella bakterisinin büyümesi için:
- Uygun sıcaklık gereklidir, 25–42°C üreyebilmesi için en uygun aralıktır.
- Suyun pH değeri: 6,9 en uygun değerdir.
- Ortamdaki demir oksit büyüme ve çoğalmayı hızlandırır.
- Hijyen: Kirler ve birikintiler kuluçka için uygun ortam oluşturur.
Tesisatta Legionella üremesine uygun olan ve lejyoner hastalığının çıkmasına neden olabilecek sistem ve elemanlar aşağıda sıralanmıştır. Bu sistem ve elemanlardan kaynaklandığı belirlenen lejyoner hastalığı vakaları mevcuttur:
- Kullanım su sistemleri (duşlar ve musluklar ve su depoları),
- Soğutma kuleleri ve buharlaşma (evaporatif) kondenserler,
- Fancoiller ve split klimalar,
- Açık sistem güneş kolektörleri,
- Terapi havuzları, jakuziler,
- Nemlendiriciler (özellikle sulu tip),
- Süs havuzları ve çeşmeleri, fıskiyeler,
- Bahçe sulama ve yangın söndürme sistemlerinde kullanılan sprinkler sistemi.
Otel Su Sistemleri ve Legionella Kolonizasyonu Riski
Kullanım (açık devre) su sistemleri: En iyi korunan içme suyu kaynaklarında bile küçük miktarlarda mikrobiyolojik hayat formları bulunabilir. Bu bakteriler şebeke ile konutlara taşınır. Ancak iyi bir şehir şebekesinde bu bakterilerin sayısı çok azdır ve zararlı düzeyde değildir. Eğer bina tesisatında uygun koşullar yaratılırsa, bakteriler hızla çoğalır ve sayısal olarak kısa sürede çok yüksek miktarlara ulaşır ve hayatı tehdit eden kirlenmelere yol açabilir.
Su tankları, kullanılmayan boru sistemi parçaları, su filtreleri ve duş başlıkları bakteri ve virüslerin çoğalma yerleridir. Hatalı tasarım, kötü bakım ve işletme Legionella gelişmesi ve çoğalması için uygun şartları yaratabilir. Özellikle, suyun durgun kalmasına veya çeperlerde biyofilm oluşmasına imkan tanınıyorsa bu potansiyel daha fazla olacaktır.
Kullanım suyunun sıcaklığı, Legionella bakterisinin çoğalması açısından en önemli faktördür. Soğuk suyun daima 25°C’nin altında, sıcak suyun ise 50°C’nin üzerinde tutulması gerekir. Evlerde su tesisatının Legionella potansiyeli ve lejyoner hastalığı ile ilişkisi konusunda İngiltere’de bir araştırma yapılmıştır. Bu araştırmanın sonuçlarına göre:
- Boylerin 60°C ve üstünde ayarlanması halinde araştırma kapsamındaki evlerin %62,5’inde (20/32) Legionella bakterisine rastlanmamıştır.
- Sıcak su cihazlarında (boyler) Legionella bulunduğunda, sıcak su musluklarının çoğunda da Legionella bulunmuştur.
- Cihazda Legionella yokken musluklarda çok az rastlanmıştır.
- Evlerde en büyük risk faktörü, kapaksız su depoları bulundurma halinde geçerlidir.
- Kirli görünüşlü su içeren depolar veya yüzeyleri kirli görülen depolar daha fazla Legionella riski taşımaktadır.
- Eğer soğuk su sisteminde Legionella varsa, kullanma sıcak suyu sisteminde daha fazla risk oluşmaktadır. Bu durumda, su sıcaklığı çok önemli bir parametredir.
Soğutma kuleleri ve buharlaşma kondenserler: Soğutma kulelerini kapalı devreli ve açık devreli olarak ikiye ayırmak mümkündür.
Kapalı devre soğutma kuleleri: Kapalı devre soğutma kulelerinde, soğutulmak istenen proses akışkanı (chiller devresinde dolaşan su) hava ile doğrudan temasta değildir. Su boruların içindedir. Boru dışında boruları ıslatan ve hava ile temasta olan sekonder devre suyu, açık devreli soğutma kulelerine göre çok daha az miktardadır. Sekonder devrede dış borulara genellikle ihtiyaç yoktur. Su tamamen cihaz içinde sirküle eder.
Açık devre soğutma kuleleri: Soğutma kuleleri, dizayn itibarıyla bakterilerin oluşumu ve çoğalması için en uygun ortamlardan biridir. Kule tabanında, haznedeki su pompa ile kondensere basılır. Su kondenserden geçerken, soğutucu akışkan üzerindeki ısıyı alır ve tekrar soğutma kulesi üst noktasından kule tabanına doğru akar. Akış esnasında su kule tabanına doğru dolgu malzemesi arasından yavaşça akarken, kule üzerindeki fan da dolgu malzemesinden yukarıya doğru sağladığı hava geçişleri ile suyu buharlaştırarak soğutur. İşte bu proses esnasında, aerosol olarak dökülen su, ters akımla hava ile ortama pülverize yayılmaktadır.
Her ne kadar su tutucu perdelerde sürüklenen suyun bir kısmı tutulsa da, genellikle 5 mikron altındaki su zerrecikleri etrafa yayılır. Damla tutucu olmadan sürüklenen su, resirküle suyun %11’i kadardır. Kaliteli tip soğutma kulelerinde damla tutucularla bu oran %0’a kadar indirilir. Bundan dolayı, damla tutucular kulelerin en önemli elemanlarından biridir.
Soğutma kulelerinde Legionella bakterisinin çoğalacağı yer su haznesidir (veya havuzu). Bu haznede genellikle su sıcaklığı 29-35°C arasındadır. Ancak çalışma stratejisi dış ortam sıcaklığı ve sistem ısı yüküne bağlı olarak, sıcaklıklar 21°C’nin altına inebilir veya 49°C’nin üstüne çıkabilir. Özellikle yaz aylarında soğutma kulelerinde Legionella çoğalması için çok uygun sıcaklık değerlerine ulaşabilir. Bu haznede biriken yabancı maddeler, tortu ve ısı geçiş yüzeylerindeki kirler ve birikintiler kuluçka için uygun bir ortam yaratır. Soğutma kuleleri kaynaklı çok sayıda lejyoner hastalığı bildirilmiştir. Soğutma kulelerinde Legionella ile mücadelede en önemli nokta, sistemin temiz tutulması ve biyolojik şartlandırma yapılmasıdır. Su şartlandırması konusunda uzman kişilere danışılması ve onların gözetiminde bir program uygulanması çok önemlidir.
Fancoiller ve split klimalar: Bu cihazlar direkt Lejyoner hastalığı kaynağı olarak gösterilemeyebilir, ancak yoğuşma tavalarında bulunan, drenajdaki sorunlardan kaynaklanan su birikintileri, solunum yoluyla bulaşan her tür mikroorganizma için risk teşkil eder. Bu sistemin mutlaka periyodik aralıklarla temizlenmesi ve biyolojik tıkanmayı önlemek amacıyla, uzun etkili yavaş salınımlı bir biyosit ile dezenfekte edilmesi gerekir.
Açık sistem güneş kolektörleri: Güneşli kullanma sıcak suyu ısıtma sistemleri Legionella için yüksek kirlenme riski olan sistemlerdir. Yılın büyük kısmında sıcaklıklar 30–45°C arasında kalmaktadır. Bu nedenle güneşle su ısıtma sistemlerinde çift serpantinli boyler kullanılmalı ve ikinci serpantine sıcak su kazanı gibi konvansiyonel bir enerji kaynağından bağlantı yapılmalıdır.
Belirli zamanlarda bu kaynak yardımıyla su sıcaklığı yükseltilerek, sistemde termik dezenfeksiyon yapılmalıdır. Güneşle su ısıtma sistemlerine giren suyun doğru ve hijyenik şartlarda depolanması ve pompalanması halinde güneş kaynaklı sistemler kullanılabilir. Enerji politikaları da bu kullanımı teşvik etmektedir. Ülkemizin güney sahillerinde olduğu gibi, Hollanda ve Almanya gibi pek çok batı ülkesinde de sıcak su üretiminde güneşten yararlanma çok yaygındır ve giderek de çoğalmaktadır.
Terapi havuzları ve jakuziler: Tedavi amaçlı kullanılabilen bu tür havuzlarda su pülverize olarak havuz içerisine verildiği için risk teşkil etmektedir. Genellikle bu tür havuzlar sürekli dezenfeksiyonla (klor, brom vs.) şartlandırıldığı için, bu havuzlarda dikkat edilmesi gereken en önemli şey, ölçülebilen serbest dezenfektan (klor, brom) konsantrasyonunu yüksek tutmaktır (1–1,5 ppm).
Nemlendiriciler (sulu tip): Yıkamalı nemlendiriciler ve atomizörlü nemlendiriciler, klima santralindeki şartlandırılmış havanın nemlendirilmesinde kullanılır. Nemlendiricilerdeki suyun sıcaklığı 25 °C altında tutulmalı ve mevcut su havuzlarının uygun bir biyosit ile dezenfeksiyonu sağlanmalıdır.
Süs havuzu ve çeşmelerin fıskiyeleri: Bu havuzlarda, ortama yayılan su zerreciklerinin özellikle 5 mikron ve altındaki büyüklükte olanları risk teşkil etmektedir. Bu havuzlarda da, yüzme havuzlarındaki gibi sürekli bir sirkülasyon ve dezenfeksiyon sağlanmalıdır.
Bahçe sulama ve yangın söndürme sprinklerleri: Bahçe sulamada, özellikle kuyu suyu veya atık su arıtma deşarj suyu kullanımı, Lejyoner hastalığı oluşumu açısından ciddi derecede risk oluştururlar. Yangın söndürme için ayrı depo kullanımı mevcutsa, risk yüksektir.
Öneriler
Legionella bakterisi ile mücadelede otelde yapılması gereken çalışmalar ve kullanım süresince alınması ve takip edilmesi gerekli önlemler:
Risk Analizi
Kritik kontrol noktaları belirlenerek riskler analiz edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.
Eğitim
Otelde aşağıda belirtilen konuyla ilgili personelin bilgilendirilmesi gereklidir:
- Teknik servis elemanları,
- Otel işleri ile ilgili çalışanlar (housekeeping crew),
- Bahçeden sorumlu personel,
- Hamam, sauna çalışanları,
- Konuyla ilgili diğer personel.
Sorumluluk
Otel sorumlusu ve bölüm sorumluları tayin edilmelidir.
- Otel sorumlusunun, teknik işlerden sorumlu müdür veya yetkili bir kişi olması uygundur.
- Teknik servis, housekeeping, bahçe ile ilgili uygulamadan ve takibinden sorumlu kişiler belirlenmelidir.
Bakım-mekanik temizlik
- Otelin sezon süresine ve şartlarına uygun olarak belirlenen zamanlarda, sistemin bakım ve temizliği, anlaşmalı firma tarafından belirtilen şartnameler doğrultusunda yapılmalı ve kontrol edilmelidir.
- Tüm işlemler, ayrıntılarıyla kayıtlara geçirilmeli, firma ve otel yetkilileri tarafından imzalanmalıdır.
Sistemin korunması
Aşağıdaki önlemlerin alınması, tesisatın korunması açısından gereklidir:
- Sistem kullanıma açıldıktan sonra, dezenfeksiyon düzenli ve sürekli uygulanmalıdır.
- Isıtma ve soğutma sistemlerinin suları, kireç ve korozyon inhibitörleri ile şartlandırılmalıdır.
- Isı ile ilgili şartnamelere uyulmalıdır.
Takip
Koruma ile ilgili uygulamaların takibi yapılmalıdır:
- Ayda bir bakteriyolojik su analizleri ile takip (Bakteriyolojik, fizyolojik ve kimyasal),
- Periyodik aralıklarla Legionella su kültürü yapılması aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı önerilir:
- Dezenfeksiyonun etkinliğinin araştırılması,
- Sorumlu personelin in-direkt denetimi (kullanılan ürünlerin uygun şekilde kullanımı, ısı takibi, kesinti sonrası gerekli uygulamalar gibi diğer önlemlerin denetlenmesi).
Tesislerde Legionella pneumophila Kontrolü İçin Numune Alınması Önerilen Kritik Noktalar
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından, kritik kontrol noktalarından numune alma ve analiz periyodu ayda bir olacak şekilde düzenlenmiştir:
- Sıcak su tanklarının tümü (çift numune ile test edilmelidir),
- Soğuk su tanklarının tümü (yumuşatma tankları dahil, çift numune ile test edilmelidir),
- Air-conditioning sistem soğutma kulesi (en az bir numune ile test edilmelidir),
- Air-conditioning sistem kondansörü (en az bir numune ile test edilmelidir),
- Tüm katların en az birer odasının duş başlıkları (en az bir numune ile test edilmelidir),
- Tüm katların en az birer odasının lavabo muslukları (en az bir numune ile test edilmelidir),
- Varsa Türk hamamı (birkaç numune ile test edilmelidir),
- Varsa termal havuzların suyu (her birinden birer numune ile test edilmelidir),
- Varsa artezyen kuyusu ve ya artezyen suyunun deposu (birer numune ile test edilmelidir),
- Bina lobisinin dekoratif/fıskıyeli havuzu (en az bir numune ile test edilmelidir),
- Hastanelerdeki solunum terapi ekipmanları (en az bir numune ile test edilmelidir).
Kullanım Süresince Alınması ve Takip Edilmesi Gerekli Önlemler
Kullanım Soğuk Suyu
- Tesis soğuk su tankları, yılda en az bir kez olmak üzere temizliğe tabi tutulmalıdır (Ek A).
- Soğuk su depoları, günlük maksimum su tüketiminin üzerinde su depoluyorsa, mevcut su içinde sürekli bir dezenfeksiyon sağlanmalıdır (klor + monokloramin) ve depodaki suyun kendi içinde günde en az 1–2 kez sirkülasyonu sağlanmalıdır.
- Su depoları, temiz bir mahalde ve yerden yükseltilmiş olmalıdır. Depoların dış etkenlerden kirlenmesine olanak tanınmamalıdır.
- Soğuk suyun 25 °C’nin altında depolanmasına dikkat edilmelidir ve su sıcaklığı günde 2 kez ölçülerek kayıt altına alınmalıdır.
- Tüm su boruları izole edilmelidir (böylece yoğuşma önlenerek korozyon riski azaltılır. Bu, tesisatın ömrünü uzatır ve Legionella’nın çoğalmasını engelleyen bir faktördür).
- Su dağıtım sisteminde; su akımının olmadığı veya çok yavaş olduğu noktalar var ise bu noktalar tespit edilerek hareketsizlik ortadan kaldırılmalıdır.
- Müşteri olmadığında belli bir süre boş kalan odalardaki musluk ve duş başlıklarından su her gün 5 dakika kadar akıtılmalıdır.
Kullanım Sıcak Suyu
- Sıcak su tankları üzerinde bir boşaltım hattı bulunmalıdır ve tanklar belli periyotlarda (3 ayda bir) boşaltılarak, dipte oluşan çamur tortusu ile tank çeperlerinde oluşan kireç ve tortu temizlenmelidir.
- Sıcak su tanklarının iç yüzeyleri, kir tutmayan ve temizlenebilen bir malzeme ile kaplanmalıdır.
- Tanka dönüş suyu sıcaklığı ise minimum 50 °C olmalıdır.
- Tüm sıcak su boruları izole edilmelidir.
- Sirkülasyon pompa yedekleri, sürekli çalışmaz durumda bırakılmamalıdır. Haftada bir pompalar dönüşümlü kullanılmalıdır.
Fancoiller ve Split Klimalar
- Minimum 6 ayda bir fancoil ve split klima iç üniteleri, kir ve tozlardan arındırılması için malzemeye zarar vermeyen bir kimyasal ile temizlenmelidir.
- Fancoil ve split klima iç üniteleri, minimum 6 ayda bir nonoxidising bir biyosit ile dezenfekte edilmelidir.
- Fancoil ve split klima yoğuşma tavalarının içerisine, yoğuşan sudan oluşabilecek mikrobiyolojik kirlenmeyi ve drenajların tıkanmasını engelleyecek uzun etkili bir biyosit konulmalıdır.
Soğutma Kuleleri
- Soğutma kulesi suyu, çalıştığı süre boyunca, kireç ve korozyon önleyici bir kimyasal şartlandırma programına tabi tutulmalıdır.
- Soğutma kulesi suyu, çalıştığı süre boyunca, biyolojik aktivasyonu engelleyici bir biyosit ile dezenfeksiyona tabi tutulmalıdır.
- Toplam su miktarı; kule havuzu ve kondenser ile ara tesisattaki su dahil edilerek kule üzerinde belirtilmelidir. Bu, kullanılacak olan kireç ve korozyon inhibitörleri ve biyositlerin dozlanmaları açısından önemlidir.
- Kullanımda olan soğutma kuleleri, yılda en az iki kez kimyasal ve mekanik temizliğe tabi tutularak tortu ve sediment sistemden uzaklaştırılmalıdır.
Duşlar ve Armatürler
- Yılda en az bir kez olmak üzere; duş başlıkları ve armatür filtreleri üzerindeki tortu ve sediment, uygun bir kireç çözücü ile önce temizlenmelidir.
- Duş başlıkları, armatürler, lavabo ve küvet giderleri, haftalık periyotlarda, uygun bir nonoxidising biyosit ile dezenfekte edilmelidir.
Su Sistemlerinde Alınması Gereken Yapısal Önlemler
- Su depoları sıkı kapanan kapaklı olmalıdır. Mümkün olduğunca temiz bir mahalde ve yerden yükseltilmiş olarak bulunmalıdır.
- Miks batarya kullanmaktan kaçınılmalıdır. Bu bataryalarda sıcak ve soğuk su birbirine karışmakta ve sıcak su soğuk su hattına kaçabilmektedir.
- Hidrofor tesisatında da DİT tipi, içinde suyun hareketli kaldığı kapalı depolar kullanılmalıdır.
- Boyler tesisatlarında, içinde suyun hareketli tutularak sürekli değiştiği (DİT tip) depolar kullanılmalıdır.
- Boyler deposunun tamamen boşaltılabilme ve temizlenebilme imkanı olmalıdır. Boylerlerde ısıtıcı serpantin mümkün olduğu kadar alt seviyede bulunmalı, böylece suyun yeterince hareketi sağlanmalıdır.
- Boyler iç yüzeyleri kir tutmayan ve temizlenebilen bir malzemeyle kaplı olmalıdır. En mükemmel olanı cam kaplı boylerdir.
- Boru tesisatında çalışmayan ölü uçlar bulunmamalıdır.
- Soğuk ve sıcak su boruları izole edilmelidir. (Böylece yoğuşma önlenerek korozyon riski azalır; İzolasyon, ısı kaybını azaltır.)
- Bu borulardan birbirine ısı geçiş imkanı olmamalıdır. Duvar içinden geçen sıcak ve soğuk su boruları arasında yaklaşık 30 cm mesafe olmalıdır.
- Dışarıdaki tanklar direkt güneş ışınlarına karşı korunmalı ve reflektif boya ile boyanmalıdır.
- Bodrumdaki tankların iyi havalandırılan bir bölgede olmasına gayret edilmelidir.
- Su depolarının toprak altında veya bodrum katta yapılması, içerisinin havuz seramiği ile derzsiz kaplanması tavsiye edilir. Pürüzsüz ve hijyenik tip kaplama malzemesi temizliği de kolaylaştırır.
- Yangın suyu için ayrı depo uygulaması uygun değildir. Depo içindeki durgun su, hastalığın üremesi için uygun bir ortam oluşturur.
- Kullanma suyu ve yangın için ortak su deposu seçilmelidir. Yangın durumunda gerekli suyun temini için, su gereken seviyeye indiğinde otomatik seviye alarmı devreye girecek şekilde ayarlanmalıdır.
- Soğutma kulelerinin ve buharlaşmalı evaporatörlerin yerleştirmesinde aşağıdaki konulara dikkat edilmelidir:
- Klima santrallerinin taze hava alış menfezlerinden ve açılabilen pencerelerden mümkün olduğu kadar uzağa yerleştirilmelidirler.
- Soğutma kulesinin klima santralinin dış hava emiş ağızlarından ve pencerelerden, lokanta, kafeterya vb. insanların yoğun olduğu yerlere en az 10 metre ve daha uzak olması, hakim rüzgar yönünde soğutma kulesinin daha ileri noktaya montajı ve soğutma drenajının hava kesicili (sifonlu) drenaja bağlanması gerekir. Rüzgar şiddetine bağlı olarak soğutma kulesinden 3 km uzağa kadar Legionella bakterilerinin taşınabildiği unutulmamalı ve kulenin bakım, temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri özenle yapılmalıdır.
- Mutfak egzoz fanları, bacalar gibi organik madde kaynaklarının yanına ve yakınına yerleştirilmemelidir.
- Hakim olan rüzgar yönü, dışarıdaki halka açık alanlar ve yaşam mahallerinin konumuna göre değerlendirilmeli ve sistem ona göre planlanmalıdır.
- Soğutma kulelerinde kullanılan malzeme pürüzsüz olmayan, kolay temizlenebilir yüzeyli olmalıdır. Metalik olmayan bileşenler ve ahşap gibi bazı doğal malzemeler bu açıdan sakıncalıdır ve konstrüksiyonda kullanılması tavsiye edilmez.
- Cihazın genel tasarımında durağan su bölgelerinden kaçınılmalı, elemanlara kolay ulaşım, temizleme, numune alma ve drenaj imkanı tanınmalıdır. Komponentler kolayca çıkarılabilmelidir.
Soğuk su depoları
- Depo içerisindeki su, boşaltma vanası açılarak tamamen boşaltılmalıdır.
- Tesisattaki suyun boşaltılması için tüm pompalar sökülmeli, bodrum ve zemin kattaki musluklar açılmalıdır.
- Sistemin boşaldığı gözlendikten sonra, tüm musluklar kapatılmalıdır.
- Depo iç yüzeyleri üzerinde bir tortu tabakası mevcut ise, uygun bir asidik temizleyici ile mevcut tortu tabakası temizlenmelidir:
- Temizlik yapacak personel, öncelikle uygun bir eldiven ve asit gazlarını absorbe edebilecek gaz maskesi giymelidir.
- Ürün belirtilen konsantrasyonda (1/1-1/4) su ile seyreltilerek depo iç yüzeylerine fırça ile sürülmeli ve tortuların giderildiğinden emin olunmalıdır.
- Depo içi boşaltılarak tüm kirlilikler dışarı atılmalı ve depo tamamen tekrar taze su ile doldurulmalıdır.
- Dolu olan depo, boşaltma vanası açılarak tekrar boşaltılmalıdır.
- Pompalar monte edilmeli, depolar ve tesisat tekrar doldurulmalıdır.
- Depo içinde serbest klor konsantrasyonu 5 ppm (mg/lt) olacak şekilde şok klorlama yapılmalı ve 30 dakika beklenmelidir (%15’lik sıvı klor—> 1 m^3 su hacmi için —> 50 gr sıvı klor).
- Sistemde 5 ppm (mg/lt) monokloramin olacak şekilde, dozaj pompası ile sisteme uygun kimyasal dozlanmalıdır.
- Tesisatın en uzak noktasından başlanarak, musluklar, duşlar, rezervuarlar ve bahçe sulama fıskiyeleri açılarak suyun 5 dakika süre ile tüm tesisattan akması sağlanmalıdır.
- En uzak noktadaki monokloramin istenilen seviyeye ulaşınca, tüm musluklar, duşlar ve bahçe sulama fıskiyeleri kapatılmalıdır.
- Sistem içinde su 24 saat bekletildikten sonra, sıcak ve soğuk su sistemleri boşaltılmalıdır.
- Depo ve tesisat tekrar doldurularak, son kullanım noktasında 2.0 ppm monokloramin olacak şekilde dozaj pompası ayarlanmalıdır.
Sıcak Su Tankları
- Sıcak su tankları içerisinde mevcut su, öncelikle boşaltılarak tortu ve pislikler uzaklaştırılır.
- Tank hacmi, inhibitör içeren bir asidik temizleyici ile önerilen konsantrasyonda su ile tekrar doldurularak, 4–5 saat kadar pompa ile sirküle ettirilir.
- Tank içerisindeki su, tamamen boşaltılarak taze su ve pH dengeleyici ile tekrar doldurulur ve böylece sistem içinde pH nötralizasyonu sağlanır.
- Tank içerisindeki su boşaltılarak, yeniden taze su alınır.
- Sistem devreye alınmaya hazırdır.
Evaporatör Temizliği (Fancoil ve Split Klimalar)
- El pompası haznesinde; alüminyum yüzey temizleyici, önerilen konsantrasyonda su ile karıştırılarak, evaporatörün kanatçıkları arasına basınçlı olarak püskürtülür.
- Karışımın, evaporatörün alüminyum kanatçıkları arasında köpürerek işlevini yerine getirmesi beklenir.
- Takribi 5 dakika kadar sonra yüzey üzerine su püskürtülerek, karışımın mevcut kirlilik ile birlikte tava içerisine akması sağlanır.
Evaporatör Dezenfeksiyonu (Fancoil ve Split Klimalar)
- Non-oxidising genel bir dezenfektan önerilen şekilde evaporatörün kanatçıklarına püskürtülür.
- Dezenfeksiyon işleminden önce, evaporatörde temizlik işleminin yapılması gereklidir.
Soğutma Kuleleri Temizliği
- Soğutma kulesi sistemi (kule havuzu, borular, kondanser) suyu tamamen boşaltılmalıdır.
- Kule içindeki sprinkler, damla tutucular, pislik tutucu filtreler ve tüm ekipmanlar sökülerek, üzerlerinde mevcut kireç ve tortu temizlenmelidir:
- Temizlik; asidik temizleyici ile önerilen dozda su ile hazırlanan bir asit banyosunda ekipmanların bekletilmesi ile gerçekleştirilir.
- Soğutma kulesi-kondanser hattı üzerinde var ise, kireç-tortu tabakası bir inhibitörlü asit ile temizlenmelidir:
- Kule hacmi, inhibitör içeren bir asidik temizleyici ile önerilen konsantrasyonda su ile tekrar doldurularak, 4-5 saat kadar pompa ile sirküle ettirilir.
- Sirkülasyon 3-4 saat sürdükten sonra pompa durdurularak, sistem boşaltılmalıdır.
- Tekrar doldurulan sistem suyu içerisine pH yükseltici ilavesi ile su sirküle ettirilerek pH nötralizasyonu sağlanmalı ve sistem tekrar boşaltılmalıdır.
- Taze su ile yeniden doldurulan soğutma kulesi suyu, uygun bir biyosit ile biyolojik olarak şartlandırılmalıdır.
Duş Başlığı ve Armatür Temizliği
- Duş başlıkları ve armatür içindeki pislik tutucu filtreler sökülmelidir.
- Sökülen yüzeyler üzerinde, aşın deformasyon mevcut ise bu ekipmanlar değiştirilmelidir.